BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

30 Temmuz 2010 Cuma

Amınakoyim ne gurur kaldı ne mutluluk. Sonum ne olucak bilmiyorum. Hâlâ vazgeçmiyorum mal gibi.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Ulan orospu çocuğu mesajıma cevap versene ibne!! Aşındırdım inbox'ı! Başlangıcımız olabilir mi yoksa umutlarımın sonuna mı geleyim ne yapayım amınakoyim. Dünyadan bi haber gibisin ben burda her gün ağlarken...Amına kodumun çocuğu nerden biliceksin ne çektiğimi.

22 Temmuz 2010 Perşembe

Her İşte Bir Hayır Varmış....Bir yokmuş

Her işte bir hayır varmış lan. Gerçekten. Bir de "allah bir kapıyı kapatır, ötekini açar" derlerdi, o da doğruymuş. Sevdiğim erkeğe fb'dan mesaj atmış herhangi bir cevap alamamıştım. Ama öyle bir fırsat geçti ki elime, onunla ilgili bir çok şeyi öğrenebilirim artık. Hatta belki ona "doğrudan" ulaşabilirim bile!
Karşısında aptala dönen ben, telefonunu falan alsam nasıl arayıp iki kelimeyi bir araya getiririm hiç bilemiyorum ama içine düştüğüm umutsuzluktan çıkarır gibi oldum başımı...
İnsanın ağzına sıçan şey umut demiştim yine aynı fikirdeyim, sanırım ağzımın payını almadan akıllanmıcam ben. Hem belki öyle olmaz, gönlümde yatan aslanı sarıp sarmayalabilirim belki. Belki o da sever. Bu kadar zamandır aynı şeyleri hissediyor olmam, hâlâ senden vazgeçmemiş olmam duygularımın ne kadar gerçek olduğunu göstermez mi? Sen göremiyorsan ben göstermeye devam ederim. Hiç sorun değil.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

HER BOKU YANLIŞ ANLAMIŞIM SANIRIM.

Büyük hezimet!!! Göstediği bütün ilgiyi, alakayı, yaptığı jestleri...hepsini yanlış anladım sanırım ben! Şımardım hemen, benden hoşlanıyor sandım. Abartıp aşık oldum. Haftalarca mide ağrısından geberdim.
Kızım sen kimsin ki sana aşık olsun???!! Herhangi birisin onun gözünde. Koskoca adam o, ne kadınlar geçiyordur elinden...Hasiktir lan abarttım. Ama sanırım bana fazlaydı gerçekten.
Ama neden öyle davrandı ki haftalarca, neden beni tekrar görmek istedi?? Görmek istemedi de öylesine mi çağırdı yoksa?? Hay salak kafam sıçtım resmen!
Hemen atlamadım adım adım yanaştım ama son hamlem çok PATT diye oldu. Niyetimi çatankk diye belli ettim. Niyet eyledim ama kabul görmeyecek sanırım!
Aklında benimkine benzer bir şeyler yoktu eminim!
Olmayacak da....
Mesajıma asla cevap vermeyecek, hatta eklediğine pişman olup "hassikktr kız yanlış anladı beni" deyip silecek. Evet kesin öyle yapar.
Gönlümü sikeyim, midemdeki kelebekleri sikeyim. Defolun lan!

8 Temmuz 2010 Perşembe

İstediğim Şevkatti...

Boşluğumu dolduracak olan şey bir pipi değil, kocaman ellerin sıcaklığıydı.
Gözyaşlarımın sebebi yiyişeceğim bir vücut değil sarılıp sıcaklığını hissedeceğim bir bedendi. Anlamadılar, anlamak istemediler.
Kollarını sardım belime, o yiyişmek istedi, elele yürüyelim istedim o kenara çekip götümü mememi yoklamak istedi. Öpeyim dedim hayvan gibi saldırdı.
Mide bulandırıcı ve ürkütücüydün.

22 Nisan 2010 Perşembe

...

Susturdum seni, susturdum kendimi ve tüm çevremdekileri..."Alışmaya çalışmak diye bir şey yok alışmam gerek, üzülmemek diye bir şey yok üzülmem gerek...." diyordum. Alıştım bu duruma zamanla.Toparlandım.Senin konun her açıldığında içime bir kor düşmüyordu, "gereksiz bir konu" deyip kapatıyordum.İnsanlar "hemen atlattın bravo" diyorlardı. Hayatım da rayına oturmaya başlıyordu sen gittikten sonra, sanki sen bağlamışsın gibi basiretimi çözülmeye başladı her şey...Çok şey içimde kaldı, söyleyemedim sana, izin vermedin o "son" randevuya. Kaçtın. "Ayrılıyorum" demeden hemen önceki o usanmışlıkla vazgeçtim...Ne seni görmek ne senle konuşmak istiyordum artık. Bendeki tüm insani duyguları bitirdin. Bütün hatırları öldürdün. Kalbimdeki seni bırak, anılarımdaki seni bile öldürdün. Tabi kolay olmadı bu, öncesinde de çok acı çektirdin, çok ağlattın, sayende çok uykusuz geceler geçirdim.Ama iyiyim ben....1 aydan sonra bana o videoyu yolladığında kötü oldum ama kabul.Ağladım bile. Hatta inanır mısın şu an bile ağlıyorum. Belki de "son defa yeniliyorum sana, sen hiç anlamasan da." Son kez olması için dua ediyorum.Ama sana çok teşekkür ediyorum.Bana insanlara güvenmemem gerektiğini öğrettin, onlara hakettiklerinden fazlasını vermemem gerektiğini de, kapasitesiz insanlardan beklenti duymamayı da, "gönülden" sevmemem gerektiğini de...sayende "senin gibi" insanlar karşısında daha güçlü durucam belki.Sana çok teşekkür ederim. Akıttığım her gözyaşı sen gibi, senin bir anın gibi.....zehir gibi....akıp gidiyor benden. Kurtuluyorum. Çok teşekkür ederim sana.

Son defa yenilsem sana....

Emre Aydın – Son Defa

Nasılsın nasıl gitti?
Alıştın mı sen de?
Rahat mısın artık İstanbul ’a?
Evlenmişsin, nasıl oldu?
Bulabildin mi sonunda?
Hep anlattığın o meşhur huzuru

İyiyim ben
Hep aynı şeyler işte
Uyku hapları
Yalan dolan gülümsemeler

İyiyim ben
Hem sen tanırsın beni
Ne yapsam ne söylesem
O geç kalmışlık hissi

Son defa görsem seni
Kaybolsam yüzünde
Son defa yenilsem sana
Hiç anlamasan da
Son defa benim olsan
Uyansam yanında.

İnan pek yeni bir şey yok.
Biraz yaşlandım tabi
Seyrekleşti biraz saçlarım

Bir bitmeyen gece bıraktın
Ve üç nokta düşürdün
Belli etmedim ben pek, tenhalaştım

30 Mart 2010 Salı

hop

20 Mart 2010 Cumartesi

Bizim hikayemiz

Ben mutlu bir son yazmıştım hikayemize.Hiçbir zaman sana okumaya cesaret edemedim.Kendi mutlu sonlarım, kendi hayallerim olarak kaldılar sayfalarda.Şimdi, bütün bu olanlardan sonra komik geliyor okuyunca, böyle hikaye mi olur diyorum kendi kendime.Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bize yazdığım hikayeyi ve o mutlu sonu.Sanırım sonun başlangıcındayız artık.Belki sen başka hikayeler yazmak üzere kalemi eline aldın ama ben hala yazdığım hikayeyi okuyorum hikayemin kahramanı.Gerçekte asla kahraman olamayacak kahramanım.Şu an kendi kendime acı çektirdiğimi düşünsem de belki de uzun soluklu bir işkenceden kesip aldım kendimi.Çok kanıyor, çok acıyor şimdi.Sense anestezi yapılmış gibi uykudasın sanki.Biliyorum kapanacak bütün bu yaralarım, üstüne sünger çekeceğim elbet bu aşkın.Ya da senin hiç "aşk" olarak görmediğin bu şeyin mi demeliydim bilemiyorum.Sen sığdın, basittin, detaysız bir hikaye yazmıştın bize ve sonu belli olan bir hikayeydi bu.Ben kendi hikayemi bitirip seninkine yardımcı oldum ve o mutsuz sonu çabuk getirdim.Nasılsa okunmuyordu çünkü benim hikayem, bütün uğraşlarıma rağmen sen okumak istemedin.Ve istediğin oldu.Senin hikayen gerçek oldu.
Ben yaralarımla tuzlu suya yatmışken sen mutlusundur diye umuyorum, bitirdiğin ve yaşattığın hikayenin tadını çıkar.

SEN

KOCA BİR HAYAL KIRIKLIĞISIN.